Dostluk

15.12.2014 1388

1.Dünya Savaşı’ndan kalma bir hikaye… Savaşın en kanlı günlerinden biri… Asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar. Asker teğmene koştu.

- Teğmenim, fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim?

“Delirdin mi?” der gibi baktı teğmen.

-Gitmeye değer mi? Arkadaşın delik deşik olmuş. Büyük olasılıkla ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atma.

Asker ısrarlarını sürdürüyordu.

Teğmen:

-Peki git o zaman…

İnanılması güç bir mucize. Asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı koşa koşa döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Teğmen, kanlar içindeki askeri muayene etti. Sonra onu sipere taşıyan arkadaşına döndü:

-Sana değmez, hayatını tehlikeye atmana değmez, demiştim. Bak haklı çıktım. Zaten ölmüş.

-Değdi teğmenim, dedi asker.

-Nasıl değdi? , Bu adam ölmüş görmüyor musun?, diye cevap verdi teğmen.

-Gene de değdi komutanım. Çünkü yanına ulaştığımda henüz yaşıyordu. Onun son sözlerini duymak dünyaya bedeldi benim için..

Ve arkadaşının son sözlerini hıçkırarak tekrarladı teğmene:

“ GELECEĞİNİ BİLİYORDUM DOSTUM, GELECEĞİNİ BİLİYORDUM!!”